Our social:

8 Nisan 2015 Çarşamba

Tarihsel Süreçte Şehirler

İlk şehirlerin ortaya çıkışı ve yeryüzünde şehirleşme hareketlerinin başlangıcı eski olmasına karşın, Sanayi inkılabı'yla şehirleşme süreci hızlanarak günümüzde de devam etmektedir. Dünya'daki ilk şehir yerleşmele­ri Mısır, Hindistan ve Güneydoğu Asya'nın akarsu va­dilerinde tarımın gelişmesiyle belirmeye başlamıştır.

TARİHSEL SÜREÇTE ŞEHİRLERİN NÜ­FUS GELİŞİMİ
En eski şehirlerin günümüz şehirlerine oranla nüfusları çok azdı. Örneğin, Mezopotamya'da Sümerler'e ait şe­hir nüfusu genel olarak 7 bin ila 20 bin arasında değiş­mekteydi. Günümüze doğru şehir nüfusları hızlı bir ar­tış göstermektedir. Örneğin, Londra'nın nüfusu 1800 yı­lında 1 milyon iken 1890 yılında 5 milyona 2000 yılında ise 15 milyona ulaşmıştır. 1820 yılında nüfusu 100 000'i aşan şehirlerin sayısı 22 iken 1890 yılında bu sayı 120'ye ulaşmıştır.
ŞEHİRLERİN FONKSİYONEL GELİŞİMİ
Yeryüzünde ortaya çıkan ilk şehirler, insanların tarım­sal faaliyetlere başlamasına bağlı olarak ortaya çıkmış­tır. Sanayileşme hareketinin gelişmesi ile şehirleşme artmış ve şehirlerin fonksiyonel değişimi hızlanmıştır. Değişen koşullara bağlı olarak şehirlerdeki faaliyetler farklılaşmıştır.
ŞEHİRLERİN GELİŞİMLERİNİN KÜRE­SEL ETKİLERİ
Şehirlerin çevresine olan etkileri şehrin nüfus ve fonk­siyonel özelliklerine göre değişmektedir. Şehirler sa­hip olduklarıözelliklerine göre etkileri yerel, bölgesel ve küresel boyutlarda olabilmektedir. Örneğin New York'ta meydana gelen bir olay Dünya'nın büyük bir kısmını etkilerken Sudan'ın Hartum şehrinde meydana gelen bir olay sadece yakın çevresini etkileyebilmekte­dir. Şimdi küresel etkisi fazla olan bazışehirleri incele­yelim.
Roma
Roma, Dünya tarihindeki belirleyici rolünü asırlar bo­yunca sürdürdüğünden "Dünya'nın Başkenti" unvanı­na layık görülmüştür. Roma, bazı araştırmacılara göre kuruluşundan 1000 yıl sonra 1 milyona varan nüfusuy­la İngiltere'den Basra Körfezi'ne Karadeniz kıyıların­dan Afrika'ya kadar uzanan Roma imparatorluğu'nun başkenti idi. Bundan dolayı sadece imparatorluğun sı­nırları içinde kalan yerleri değil Dünyanın büyük bir kesimini siyasi ve dinî olarak etkisi altına almıştır. Roma'nın gücü doğuya yani istanbul'a kayınca şehir hem etkisini hem de nüfusunu önemli oranda yitirme­ye başladı. 13. yüzyılda nüfusu sadece 30 bin kadar­dı. Siyasî, dinî ve kültürel odak noktası olarak büyüme sürecine giren Roma'nın nüfusu günümüzde 3 milyo­na ulaşmıştır. Roma, Katoliklerin dinî merkezi olan Va­tikan'ı içine aldığından çift başkent özelliğine sahiptir. Vatikan'ın küresel etkisi İtalya'dan çok daha büyüktür.
New York
1613 yılında Hollandalılar tarafından New Amsterdam adı altında kurulan şehir, 1664 yılında ingiliz yönetimi­ne geçti ve New York ismini aldı. ABD'nin 1778 yılın­dan itibaren 2 yıl süreyle başkenti oldu. New York, ABD'nin nüfus bakımında en büyük şehridir.
Çevresindeki yerleşim bölgeleriyle birlikte, New York metropolitan bölgesinin nüfusu 21 milyondur. ABD ve Dünya'nın önemli şirketlerinin merkezleri, sivil toplum örgütleri ulusal ve uluslararası etkili medya kuruluşları burada toplanmıştır. New York'un caddelerinden biri olan Wall Street, Dünya'nın en önemli finans merkezi­dir. Bu yönüyle Dünya ekonomisinin kumanda ve kon­trol merkezidir. New York ticaret ve sanayinin olduğu kadar, eğitim ve kültür faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir yerleşim merkezi özelliği göstermektedir.
3. ŞEHİRLER VE ETKİ ALANLARI
Şehirlerin gelişmesinde önemli paya sahip olan faali­yet türü o şehrin asıl fonksiyonunu belirler. Bazışehir­ler ise aynı anda birden fazla fonksiyona sahip olabilir. Şehirler çeşitli faaliyet ve hizmetleri kendinde topla­mıştır. Bunlarla dar veya geniş alanları etkiler. Ayrıca şehrin etki bölgesiyle bir bütün oluşturan ve gelişen yerleşmeler ortaya çıkmıştır. Şehirsel fonksiyonlar şe­hirleri çevrelerine göre bir cazibe merkezi hâline getir­miştir. Bundan dolayışehirler, çevresindeki nüfusu kendine doğru çeken bir özelliğe sahiptir.
DÜNYA'NIN BÜYÜK ŞEHİRLERİ NERE­DE KURULMUŞTUR?
Dünya üzerinde değişik özelliklere sahip pek çok şe­hir bulunmaktadır. Ancak bazışehirler konumu, hinter­landı ve fonksiyonları sonucunda oldukça gelişmiş, Dünya'daki sayılışehirler arasında yerini almıştır. Dün-yadaki büyük şehirlerin özellikleri incelendiğinde, bu şehirlerin genellikle orta kuşakta yer aldığı görülmek­tedir. Bunlardan bazıları deniz kıyısında olup hinterlandıyla bağlantısı kolaydır. Bazıları doğal güzellikleriyle insanları kendine çekerek etki alanı oluşturmuş, bazı­ları sanayi faaliyetlerinin âdeta merkezi konumuna gel­miş, bazıları da tarihi özelliklerinin etkisiyle Dünya'nın büyük şehirleri arasındaki yerini almıştır.
ŞEHİRLERİN FONKSİYONLARI VE ET­Kİ ALANLARI
Aşağıda yer alan bazışehirlerin etki alanları ile etki alanlarının oluşmasında etkili olan fonksiyonların neler olduğunu inceleyelim.
Mekke
Çöl ortasında kurulan bir şehir olmasına karşılık, İsla­miyet'le birlikte önem kazanmıştır. Bu özelliği ile sade­ce yakın çevresini değil, Dünya'daki tüm müslümanları etkisi altına almıştır. Her yıl Dünya'nın farklı bölgele­rinden yüz binlerce müslüman bu şehri ziyaret etmek­tedir.
Essen
Avrupa'nın en büyük sanayi bölgelerinden olan Ruhr Bölgesindeki Essen şehri 18 yüzyılda küçük bir şehir iken çevresindeki geniş kömür yataklarına bağlı olarak gelişmiştir.
Şam
Şam, geçmişte kervan yollarının üzerinde kurulan bir şehirdir. Günümüzde de gelişen ve değişen şartlara uyum sağlamış, ulaşım yollarıüzerinde bulunmanın avantajını kullanarak gelişimini devam ettirmiştir.
Marsilya
Yunanlı denizciler tarafından kurulan Marsilya şehri, zamanla Vieux Limanı etrafında genişleyerek bugünkü hâlini almıştır. Günümüzde Akdeniz'in en büyük ticari kapasitesine sahip liman şehridir
Oxford
Oxford eğitim hizmetlerinin ön plana çıktığı bir şehirdir. Bu özelliği şehrin özel bir karakter kazanmasını sağ­lamıştır. Oxford'ta yüksek düzeyde eğitim faaliyetleri yürütülmekte olup, Dünya'nın değişik bölgelerinden gelen öğrenciler burada öğrenim görmektedir.
Paris
Fransa'nın idari ve siyasi merkezi olan Paris, 987 yılın­da Fransa'nın başkenti olmuş ve bu tarihten itibaren idari merkez olarak kalmıştır. Bununla birlikte Paris Dünya'nın moda merkezi durumundadır.
Tokyo

Japonya yer altı kaynakları yetersiz olmasına karşılık, yüksek teknolojiyi kullanarak Dünya'nın en önemli sanayi ülkelerinden bir hâline gelmiştir. Bunda başkenti olan Tokyo önemli rol oynamıştır. Demir yolu şebekesinin ülke dışına güçlü bir filo ile bağlanmış olması, gerek ham madde sağlanmasını gerekse Dünya pazarlarına erişilmesi açısından büyük kolaylık­lar sağlamıştır. Bu özelliği sanayi faaliyetlerinin Tokyo şehrinin çevresinde yoğunlaşmasında etkili olmuştur.

0 yorum:

Yorum Gönder